LİDYA NIN ÇÖKÜŞÜ
Şahin krallarının sonuncusu Krezus'un m.ev. 561'den 546'ya kadar süren
devri, Lidya için hakikî bir refah ve yükselme devri idi.
serveti her tarafta muhteşem mabetler, saraylar, abideler yükseltiyor; Krezus
filozoflara, âlimlere, şairlere maaşlar bağlıyor, misafirhaneler açıyordu.
Eolya, İvonya ve Karya mıntıkalanndaki bütün siteler Turuva dahi dahil
olarak Lidya'nın hükmü altına girmişlerdi. Uzun zaman Lidya'ya bağlı olan
Frikya ona tâbi hale gelmişti. Misye ve Paflagonya ile Bitinye aynı dereceye
düşmüşlerdi. Likye müstesna olmak üzere, Lidya hâkimiyeti Karadeniz'den
Toroslara, Ege denizinden Kızılırmak'a kadar genişlemişti.
Bütün bu alanlardan gelen servet, Lidya'nın kendi zenginlikleriyle birleşmiş,
Sart, altının taştığı bir hazine olmuş, bir cihan bankası halini almıştı. Giges'e
atfolunan para icadı, ticaret alanında denetimi gayet zor olan hububat değiş
tokuşu ve maden külçeleriyle ekleme usullerini kaldırmak suretiyle, büyük
bir ilerleme aşaması oluşturmuştu. Devletin ve milletin zenginliği tarihte
emsalsiz sayılacak bir mertebeye varmıştı.
Fakat bu büyüklük ve ihtişamın zayıf bir cephesi vardı. Fara kuvvetiyle her
istediğini elde edebilen Krezus, vatanın savunmasını da yalnız para
kuvvetine dayandırarak dört bucaktan toplanma karmakarışık ırk ve milletler
mensuplarından oluşan ücretli askerlerle ordu kurmuştu. Para için toplanan
ve ana yurda karşı fedakârlık ruhundan ve her türlü vatan duygularından
yoksun olan bu ordu, yalnız Krezus'un değil, bin yıllık Lidya devletinin
ebediyen mahvında, tarihe gömülüp gitmesinde başlıca etken olmuştur.
Krezus, Kuruş' tan (Keyhusrev) çekiniyordu ve aynı zamanda kaynatası
Met Kralı Astiyağ'ın ölümüne sebep olan Kurus'a karşı kin ve nefret de
duyuyordu. Her ikisinin ruhundaki teskin ve tatmin edilemez fütuhat ile
hâkimiyet ihtirası da, bu hükümdarları boy ölçüşmeleri mukadder iki rakip
vaziyetine koymuştu.
Nihayet ilk açık husumet adımını Krezus attı. Isparta'dan askerî, Mısır ve Babil hükümdarlarından siyasî yardım vaatleri aldıktan ve ordusunu
yeni ücretli asker birlikleriyle kuvvetlendirdikten sonra, m.ev. 546'da ansızın
Kızılırmak'ı geçerek Pterya (Boğazköy) üzerine atıldı. Krezus'un karşısına
süratle gelen Kuruş, savaşa girmeden evvel anlaşma teklifinde bulundu.
Mevsim, m.ev. 546 senesi sonbaharı idi. Kurus'un korktuğuna ve kendine
güvenemediğine hükmeden Krezus anlaşma teklifini gurur ve küçümseme
ile reddetti. Bunun üzerine Kuruş bütün kuvvetleriyle Lidya
ordusu üzerine yüklendi. Krezus'a yardım sözü vermiş olan Babil hükümdarı
Nabonit de Kurus'la uyuşmuştu. Krezus, perişan ordusuyla Lidya içlerine kadar geriletti; buradaki son direniş tecrübesi de Lidya süvari birlikleri
atlarının Kuruş' un ordu ileri hatlarına dizdiği Develerden ürkmesi yüzünden
boşa çıktı ve hezimet gerçekleşti; kuşatıldı ve zapt edildi; bir odun
yığını üzerinde kendini yakarak intihar etmek isteyen Krezus esir alındı ve
dünya tarihinde Lidya devleti faslı böylece kapanmış oldu.
Yorumlar
Yorum Gönderme